Radyestezi harita
Harita Radyestezisi ve Uygulama Teknikleri
'Harita radyestezisi', çamurlu tarlalarda dolaşmak ya da belirli bir alanda keşif yapmak için büyük masraflara girmek gibi bir çok sorunu ortadan kaldıran, ancak, aynı zamanda da, kağıt ve mürekkepten oluşmuş, temsili mahiyetteki bir haritanın gerçekteki hedefe ait 'ışınımları' yayması imkan dahilinde görülmediğinden, radyestezi fenomenine ilişkin standart teorilerin dışındaki bir açıklamayı gerektiren bir uzaktan radyestezi metodudur.
Arazide yapılan radyestezide tamamiyle fizik güçlerin geçerli olduğuna inanan araştırmacılar için, harita radyestezisi'nde geçerli olan güçler, anlaşılması imkansız olan bir muamma oluştururlar. Fakat, şurası muhakkaktır ki, bir radyestezist, kendi fizik mekanından çok uzaklardaki alanlar ya da mekan parçaları hakkında doğru ve geçerli olan doneler sağlayabilen belirli bir enformasyon kaynağıyla irtibat kurmaktadır. Dolayısıyla, burada, radyestezistin bir hassas (psişik) kişi olduğunu hatıra getirmek gerekir.
Durugörü'nün kapsamına giren 'uzaktan görme' fenomeninde, Ingo Swann gibi bir hassas kişi, sadece enlem ve boylam koordinatlarının kendisine verilmesiyle dünya üzerindeki herhangi bir noktaya nasıl bakabiliyorsa, bir radyestezist de sadece bir harita ya da planın aracılığıyla gerçek araziyi tarayabilir. Nitekim, Ingo Swann'la birlikte derin araştırmalar yürütmüş olan Russell Targ ile Harold Puthoff, ihtiyarl ve insan yapısı zihn! bir olgu olan koordinat sisteminin 'uzaktan görme' deneylerinde neden geçerli olduğunu incelediklerinde, koordinatların, zihni ve fiziki mekanlar arasında bir köprü vazifesi gördüklerine kanaat getirmişlerdi. Aynı şekilde, temsili mahiyette olan insan yapısı bir harita da, bir radyestezist için muhtemelen bu tür bir 'köprü' işlevini görmektedir.
Radyestezik izlemede uygulanan, kişisel eşyaları kullanma tekniği, psikometri ile radyesteziyi birbirine nasıl yaklaştırıyorsa, harita radyestezisi de, durugörü ile radyestezinin girişim yaptıkları bir sahayı oluşturmaktadır.
Harita radyestezisi tekniği ile son derece ilginç radyestezik tespitler yapılabilir. Bn. Evelyn Penrose, İngiltere'deki oturma odasından, Güney Afrika'daki bir madencilik alanına ait bir haritanın üzerinde radyestezi çalışmaları yapmış ve başarılı sonuçlar almıştı. Amerikalı radyestezist Henry Gross, Maine'deki evinde otururken, harita radyestezisi ile, üzerinde hiç bir su kaynağına rastlanmayan Bermuda Adası'nda sondaj yapmak suretiyle su bulunacak yerleri tespit etmiş, tam bir isabet kaydetmişti. Amerikan Radyestezistler Derneği'nden Ray Willey ise standart karayolları haritaları üzerinde çalışmaktadır: Bir seferinde, New York'tayken, 4800 km. kadar ötedeki Point Roberts'da su bulmuştu. Harita üzerinde, gördüğümüz gibi, radyestezik izleme çalışmaları yapılmaktadır.
Ancak harita radyestezisi ile aranabiIecek hedeflerin mahiyeti, radyestezistin imajinasyonuna bağlı olarak büyük bir çeşitlilik gösterebilir. John Shelley, bir keresinde, bir balıkçının, Amerika'nın kuzey doğu kıyılarının açıklarında ıstakozların azalmasından ötürü, iyi bir ıstakoz kaynağı bulması için kendisine müracaat edilmesi üzerine, Maine kıyılarını gösteren büyük bir harita üzerinde, radyestezik metodla, daha güneyde yer alan bir bölgeyi tespit etmişti. Söz konusu yere giden balıkçı, gerçekten de ıstakoz avlamak için elverişli olduğunu görmüştü.
Harita üzerinde su ya da maden aramak için hafif bir sarkaç ile anten olarak da sivri uçlu bir çubuk kullanmak gerekir. Bu çubuk, bir şapka iğnesi! çorap şişi, ucu iyice sivriltilmiş bir kurşun kalem de olabilir. İnce bir demir çubuk üzerine küçük bir mıknatıs konulursa daha iyi olur. İnce çubuk yerine sol elin işaret parmağı da kullanılabilirse de, parmak ucunun harita üzerinde kaplayacağı saha büyük olacağından, hedefin tam yerini tespit etmek güçleşir. Ancak, 1 :10 gibi küçük ölçekli planlarda, kaplayacağı alan küçük olacağından, işaret parmağının kullanılmasında bir sakınca yoktur.
Haritanın yerleştiriliş yönü son derece önemlidir. Haritayı, düzgün ve çivisiz bir masa üzerine, bir pusulanın da yardımıyla, kuzeyi Kuzey'e gelecek şekilde yerleştirmek gerekir. Ayrıca, masanın altında ve yakınında sarkaca da tesir edebilecek ışınımlar neşreden objelerin bulunmamasına dikkat edilmelidir.
Sarkaç, aranılacak olan maddeye ayar edildikten sonra, bir hareket verilerek harita .9zerinde yavaş yavaş gezdirilir ve hareketin gelişimi izlenir. Örneğin; sarkacın, salınım hareketinin dairevi harekete geçtiği noktalar işaretlenir. Ondan sonra, anten işlevi gören sivri uçlu çubukla ya da bir kurşun kalemle, aranılan hedefin yeri tam olarak tespit edilir.
Harita radyestezisinde, sarkacı odaklamak için günümüzde bir çok radyestezistin başvurduğu bir metod da Mager Diski'nin kullanımıdır. Bu, mucidi olan Fransız radyestezisti Henri Mager'in adıyla anılan ve üzerinde, sırasıyla, beyaz, siyah, gri, kırmızı, sarı, yeşil, mavi ve mor renkli, V biçiminde dilimler bulunan küçük bir disktir. Her bir renk, radyestezistin kişisel kodu'na göre belirli bir maddeye ya da hedef türüne tekabül eder. Radyestezist, diskin ilgili dilimini sol elinin başparmağı ile işaret parmağı arasında tutarak, sarkacın tepkisini gözlemler.
Örneğin, Ingilliz radyestezist Clive Thompson, kendi çalışmaları için şu kodu kullanmaktadır: